Pazartesi, Mayıs 04, 2015

Gezi notları; Bolu Abant - Gölcük, Safranbolu ve Amasra

Sıcağı sıcağına bir gezi yazısı paylaşmak istiyorum.
Haftasonuyla birleşen 1 Mayıs tatilini fırsat bilip eşim ve oğlumla birlikte düştük yollara...



Sabah 06:30'da İzmit'ten yola çıktık ve 08:30'da Abant'a vardık.
Abant'a giriş araç başı 12 TL.
Gölün etrafında ve Abant yolunda konaklanabilecek irili ufaklı tesisler var.
Biz kalmayı düşünmediğimiz için gölün etrafında yürüyüş yapıp bol bol fotoğraf çektik.



Gölünün etrafında gezinti yaptıktan sonra karnımız acıktı ve soluğu yol üzerindeki Gökdere'de aldık.
Çok zengin ve geniş bir menüsü yok ama gayet lezzetli ve yeterliydi.
Kişi başı 25 TL.



Abant'tan sonra 25-30 dk mesafedeki Gölcük'e geçtik.
Gölcük Milli Parkına da giriş yine araç başı 12 TL.



Gölcüğü ben Abant'tan daha çok sevdim.
Ormanlar arasında suni olarak yapılmış küçük ve şirin bir set gölü Gölcük.



Gölün hemen kenarında Orman Bakanlığı'nın misafirhanesi olan bu şirin ev var.
Orada konaklamayı çok isterdim...



Doğası, temiz havası ve piknik yerleri ile hem bölge halkının tercih ettiği hem de epey turist çeken bir yer burası...
1 Mayıs'ta da oldukça kalabalıktı.



Gölcüğe sırf gölün etrafında kartpostal tadında kareler çekmek için bile gidilir.
Biz gölün kenarındaki banka oturup kahve içtik, hayal kurduk bol bol...

Blogu uzun zamandır takip edenler varsa oğlum Alper'i hatırlayacaktır.
Gözlerinde büyüdü resmen!
12 yaşında artık.
Kocaman bir genç adam oldu...



Yaklaşık 1 saat 45 dakikalık bir yolculuk ile Gölcükten sonraki durağımız Safranbolu oldu.
Tatil sebebiyle çok kalabalıktı.
Yazın Alaçatı nasılsa Safranbolu'da öyleydi.
İlk durağımız Hıdırlık Tepesiydi.
Safranbolu'ya yukarıdan bakmak için buraya uğramak şart!



Hıdırlık Tepesine giriş için kişi başı 1 TL'lik bir ücret alınıyor.
Tepeden şehrin manzarasına bakıp fotoğraf çektikten sonra Hıdırlık yokuşundan aşağı indik.
Tarihin izlerini taşıyan, taşlı ve oldukça dik bir yokuş.



Bakırcılar çarşısı...





Safranbolu sokaklarında dolaştıktan sonra epey yorulduk ve meşhur İmren Lokumlarının mekanı olan İmren Nostalji Kafe'de mola verdik.



Dibek kahvesi burada karadut şerbeti ve çikolata kaplı fıstıklı lokum ile ikram ediliyor. Fiyatı 5 TL.



Safranbolu'ya gelmişken safranlı Zerde yemeden olmazdı tabi.
Onun fiyatı da 8 TL.



Son durak ise Amasra.
Tam bir balıkçı kasabası...
Yoğun, yorucu, bol gezmeli, yemeli, içmeli dolu dolu bir gün geçirdik.



Ve sonunda ev...

Bolu'dan aldığımız Bolçi çikolataların yanına İmren Lokumlarından çifte kavrulmuş ve çikolata kaplı Antep fıstıklı lokumları da ekledik.
Evde kahve keyiflerimize eşlik edecekler bir süre...
İmren Lokumların online satışı da varmış.
İnternet üzerinden de sipariş vermeyi düşünüyorum ben.

Yeni gezi yazılarında görüşmek üzere...

4 yorum:

  1. cok basarılı bı gezı rotası olmus enerjınıze hayran oldum alevcım :)
    oradan oraya kosturmussunuz helal olsun :)
    ve alpercıgım aynen gozumuzun onunde buyudu yakısıklı bı delıkanlı oldu, maşallah

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Son dakika karar verdiğimiz ve rezervasyon falan yapmadığımız için kalacak yer bulamadık maalesef. Bir gece konaklayabilseydik çok daha güzel olacaktı ama biz yine de memnun kaldık. Yorulduk ama değdi... Çok sevgiler Gizem'cim..

      Sil
  2. Gerçekten başarılı ve programlı gezi olmuş günü birlik olmasına rağmen.Bize de fikir verdi.Gidilecek görülecek yerleri konusunda. Amasra Safranbolu gezisini birkaç yıl öncesi arkadaşlarımla tur eşliğinde gezmiştim. Ancak Gölcük'ü görmeyi, özellikle o gölün kenarındaki evi yakından görmeyi, mümkünse ben de konaklamayı çok arzu ediyorum.Alper'e de maşaallah. Çok sevimli bir delikanlı olmuş.Ben de birkaç yıl öncesine kadar daha sık takip ediyordum sizleri o yüzden Alper'in küçüklük hallerine tanığım.Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba,

      Gölcük'ü mutlaka görmelisiniz.
      Güzel dileklerinize çok teşekkürlerrr.

      Sevgiler
      Alev

      Sil

Yorumlarınız için TEŞEKKÜRLER...